CHP, Ümraniye’de “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitingi düzenledi. CHP lideri Özel, mitingde yaptığı konuşmada İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’in Eti Maden’in Lüksemburg’daki şirketinden maaş aldığına ilişkin belge iddiasında bulundu.
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
Özel, 2 Ekim 2024’te İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı görevine atanan Akın Gürlek’in 29 Kasım 2024’te Eti Maden’in Lüksemburg’daki şirketinde yönetim kurulu üyeliğine atandığını, Gürlek’in atandığı tarihten itibaren dokuz ay boyunca buradan maaş aldığını ve 6 Ağustos 2025’te yönetim kurulu üyeliğinden ayrıldığını söyledi. HSK ve Adalet Bakanlığı’na çağrıda bulunan Özel, “Eti Maden’in Lüksemburg’daki şirketinden buna maaş bağlandığını biliyor musunuz, bilmiyor musunuz? Biliyorsanız nasıl görevde tutuyorsunuz; bilmiyorsanız şimdi bundan sonra ne yapacaksınız?” dedi.
‘YÖNETİM KURULU ÜYESİ OLARAK ATANIYOR’
Anka’nın haberine göre Özel, şunları kaydetti:
“Başsavcılık oldukça iyi maaş alınan bir yer. Bugün bu meydanda 16 bin 800 lira maaş alanlar var. 168 bin lira, 10 emekli maaşı kadar maaş alınıyor. Ama bir bakıyorsunuz: 2 Ekim 2024’te bu göreve atanılıyor. Ardından 29 Kasım 2024’te Eti Maden şirketinin Lüksemburg’daki Eti Maden Anonim Şirketi’ne (EtiMine), Akın Gürlek yönetim kurulu üyesi olarak atanıyor. Kendi beyanına göre yabancı dil bilmiyor. Şirketin kararları Fransızca yazılıyor. Ne Fransızca biliyor ne de yeterli İngilizce. Kendisi dışındaki tüm yönetim kurulu üyeleri tam işe uygun, liyakatle atanmış isimler. Tek başına bu burada.
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
Şimdi bütün basına yolluyorum: 29 Temmuz 2025 tarihinde buradaki diğer yönetim kurulu üyelerinin isimleri belli. 29 Kasım 2024’te atanıyor. Dokuz ay boyunca -Ekrem Başkanı tutukladığı günün de içinde olduğu dokuz ay boyunca- buralardan maaşları alıyor. Ne zamanki Özgür Özel 2 Ağustos günü çıkıp ‘Hollanda, Lüksemburg taraflarında neler olduğunu biliyorum’ deyince apar topar 6 Ağustos 2025 günü yönetim kurulu üyeliğinden ayrılıyor.
‘HSK’YA, ADALET BAKANI’NA SORUYORUM’
Soruyorum: HSK’ya, Adalet Bakanı’na soruyorum; ‘Bir başsavcı başka görev alamaz’ derken Eti Maden’in Lüksemburg’daki şirketinden buna maaş bağlandığını biliyor musunuz, bilmiyor musunuz? Biliyorsanız nasıl görevde tutuyorsunuz; bilmiyorsanız şimdi bundan sonra ne yapacaksınız? Buradan Akın Gürlek’e sesleniyorum: Lüksemburg’dan ben görmeden, Türkiye’den olsa yakalayacağım; ben görmeden Lüksemburg’dan yüklü Euro bazında, bilmediğin dilde kararlar alan bir şirket üzerinden gelir elde ettin. Yarın sabah istifanı verecek misin, vermeyecek misin?
‘İKİNCİ MAAŞSA İKİNİZE DE YAZIKLAR OLSUN’
İşi bir de şuradan okuyun: 168 bin lira maaşla, boğazda yalıyla, lüks makam araçlarıyla, dünya kadar harcamayla bu iş yapılmaz. Bana verilen bu görev, Ekrem İmamoğlu’nu tasfiye, diplomasını iptal, CHP’ye ve belediye başkanlarına haysiyet suikasti bu maaşa yapılmaz mı diyorsun? Eğer Erdoğan sen de bu çocuğa bu kadar ağır, bu kadar haksızlığı bu maaşa yapmaz; Eti Maden’den Euro bazında maaş bağlayalım mı diyorsun? Böyle ise bu haysiyet cellatlığının karşılığı bu devletin şirketinden dışarıda gizli ikinci maaşsa ikinize de yazıklar olsun.
Biz tepkimizde haklıyız; bütün anketler yüzde 80’i gösteriyor, milletin casusluğa inanmadığını. Biri ‘hırsız’ diyor, biri ‘yolsuz’ diyor, biri hızını alamıyor, ‘casus’ diyor; biri beyaz toros paylaşır, biri aile ile eşle çocukla uğraşır, biri tutuklulara avukat yollar iftira için birtakım hesaplar ulaştırır; biri tehditle insanları iftiracı yapmaya uğraşır.
‘BU VAKİTTEN SONRA DURMAYIZ’
Buradan Erdoğan’a değil millete sesleniyorum: Bunları temizlersin, sen temizlersin sandıkta temizlersin. Buradan Erdoğan’a samimiyetle sesleniyorum: Millet takdir etti; 23 yıl bu ülkeyi yönettin, aynı millet bu sefer böyle takdir etti. Bu görevleri yapmış birisi olarak tarihe geçmek varken, bir darbe ile, bir cuntayla tarihe geçmeyi tercih ediyorsun. Biz bu vakitten sonra durmayız; teslim olmayız, sinmeyiz ve vazgeçmeyiz.
Partinin genel başkanı olarak söylüyorum: And olsun ki bir santim eğilmem, bir adım geriye atmam, bir kelime eksik konuşmam. Bilirim ki ben bir kelime eksik konuşursam sen bu milleti susturursun; ben bir adım geriye atarsam sen bu ülkeyi 100 yıl geri götüreceksin.”