Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Haydarpaşa ve Sirkeci Gar Sahaları Proje Lansmanı’nda yaptığı açıklamada, “Tarihi ve kültürel varlıklarımız konusunda attığımız her adım, uzman görüşleriyle, bilimsel test ve analizler ışığında atılıyor” dedi.
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
Ersoy, Haydarpaşa ve Sirkeci garlarının Sultan II. Abdülhamid’in mirası olduğunu belirterek, bu yapıların yalnızca mimari değil, kültürel ve toplumsal belleğin birer parçası olarak koruma altına alındığını söyledi. Ersoy, “Bu iki gar, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e uzanan ulaşım tarihimizin simgeleridir. Biz bu köklü geçmişe sahip çıkarken aynı zamanda geleceğe ilham verecek kamusal alanlar oluşturuyoruz. Kültür ve sanat aracılığıyla İstanbul’un toplumsal belleğini güçlendiriyoruz” diye konuştu.
‘HAYDARPAŞA ÇÖKME NOKTASINDAYDI’
Ersoy, Galata Kulesi ve Kız Kulesi restorasyonlarının ardından benzer bir sürecin Haydarpaşa’da da yürütüldüğünü şu sözlerle anlattı:
“Bulunduğumuz bölge dolgu bir alan. Haydarpaşa Garı bin kadar ahşap kazık üzerine inşa edilmiş. Jeoradarla yapılan zemin etüdünde bu kazıklardan yalnızca 200’ünün sağlam kaldığı tespit edildi. Bu nedenle öncelikli olarak modern teknolojiyle zemin güçlendirme çalışmalarına başladık.”
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
‘İKİ MUAZZAM KÜLTÜR VARLIĞI BİZE EMANET’
Rumeli ve Anadolu-Bağdat Demiryolları’nın iki ucu olan Haydarpaşa ve Sirkeci Garları’nın sadece yapısal değil, endüstriyel miras açısından da korunacağını vurgulayan Ersoy, “Bu proje her şeyden önce, iki tarihi yapıyı demiryolu taşımacılığı sürerken bütüncül bir koruma anlayışıyla geleceğe taşımaktır. Bize emanet edilmiş iki muazzam kültür varlığını müzecilik, kütüphanecilik ve sanat faaliyetleriyle yeniden yaşama kazandırıyoruz” diye konuştu.
‘HAYDARPAŞA ARKEOPARK VE KÜLTÜR MERKEZİ OLARAK YENİDEN DÜZENLENECEK’
Ersoy, Haydarpaşa Gar sahasının bir arkeopark ve kültür-sanat alanı olarak yeniden düzenleneceğini belirterek, “Alanın içinde arkeoloji müzesi, performans sanatları merkezi, modern ve dijital kütüphaneler, çocuk ve bebek kütüphanesi yer alacak. Körler Kenti (Chalcedon) arkeolojik alanı koruma altına alınarak ziyaretçilere açık bir tarih parkı haline getirilecek. Yangın sonrası sessizliğe bürünen Haydarpaşa, yeniden ‘yaşayan bir mekan’ kimliği kazanacak. Amacımız, İstanbul’un tarihî köklerini korurken modern yapısına katkı sağlayacak bir kamusal alan oluşturmaktır.” ifadelerini kullandı.
‘SİRKECİ: DOĞUNUN VE BATININ BULUŞMA NOKTASI’
Sirkeci Garı için yürütülen çalışmalarda da aynı bilimsel hassasiyetin korunduğunu söyleyen Ersoy, garın “Batıya açılan kapı” olduğunu söyledi. Ersoy bu konuda da “Sirkeci Garı, Topkapı Sarayı ve surların hemen yanı başında, İstanbul’un silüetinin vazgeçilmez bir parçasıdır. Orient Ekspres’in son durağı olan bu gar, yalnızca bir ulaşım noktası değil, tarih boyunca göçlerin, vedaların ve kavuşmaların tanığıdır” dedi.
‘TİTİZ KORUMA SÜRECİ’
Ersoy, Sirkeci Garı’nın zemininin sıvılaşma riski taşıdığını, bu nedenle 24 metre derinliğe kadar inilen zemin güçlendirme çalışmaları yürütüldüğünü belirtti. Ersoy, Sirkeci Garı’ndaki çalışmalarla ilgili de şu bilgileri verdi:
“Tüm işlemler, alanın arkeolojik hassasiyeti nedeniyle uzman arkeologlar denetiminde gerçekleştiriliyor. Haydarpaşa’da olduğu gibi önce yerin altına baktık, sonra gerekli adımları attık. Sirkeci Gar sahasında; Demiryolu müzesi, Göç müzesi, Seyahat kitaplığı ve geçici sergi salonları bulunacak”
Bu alanın “İstanbul’un kültür ve sanatla nefes alan yeni merkezi” haline geleceğini kaydeden Ersoy, “Eminönü–Sirkeci hattı, geçmişle bağ kuran, insanlara dinginlik ve sosyal etkileşim sunan bir yaşam alanına dönüşecek” dedi.
‘HAYDARPAŞA VE SİRKECİ, İSTANBUL’UN YENİ KÜLTÜR-SANAT ADASI OLACAK’
Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, “Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle Galata Kulesi’ni eski ihtişamına kavuşturduk, Kız Kulesi’ni aslına uygun restore ettik. Şimdi sırada Haydarpaşa ve Sirkeci var. Ulaşım hizmetleri sürerken tarih de yeniden hayat bulacak. Haydarpaşa ve Sirkeci, İstanbul’un yeni kültür-sanat adası olacak” ifadesini kullandı.
Ersoy, projelerin İstanbul’un modern kimliğine değer katacağını, gelecek kuşaklar için fark yaratacağını belirterek, konuşmasını, “Çalışmalarımızın ülkemize, insanımıza ve İstanbul’a hayırlı olmasını diliyorum” sözleriyle tamamladı.
Kaynak: Anka