CHP’li Utku Çakırözer’den NATO’ya ‘İran tehdidi’ raporu

NATO Parlamenter Asamblesi Genel Kurulu’na giden CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer’in, NATO’ya “İran’ın Bölgesel ve ​​Avrupa-Atlantik Güvenliğine Yönelik Tehdidi” başlıklı bir rapor sundu.

(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});

Raporda NATO’nun “İran tehdidine karşı bölgesel ortaklarla işbirliği” teklif edildi. Çakırözer’in raporunda İran, hem bölgesel istikrarı tehdit eden hem de Rusya ve Çin’le iş birliği yapan bir aktör olarak” değerlendirildi.

Öte yandan raporda İran’ın Çin, Rusya ve Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti’yle (KDHC) ilişkisini de “geniş bir Batı karşıtı işbirliği ekseni” olarak nitelendi. Bu “Batı karşıtı” eksen için “kargaşa ekseni” adlandırması kullanılırken, şu ifadelere yer verildi:

“İran’ın Avrupa’daki Rus saldırganlığına verdiği destek, daha geniş bir bağlamda, Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC) ve Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti (KDHC) gibi diğer revizyonist rejimlerle kurduğu hizalanmanın bir parçası olarak değerlendirilmelidir. Bu rejimler, “Kargaşa Ekseni” (Axis of Upheaval) olarak adlandırılan, ABD ve müttefiklerinin egemen olduğunu düşündükleri kurallara dayalı uluslararası düzeni altüst etmeye çalışan devletler koalisyonunun üyeleridir. NATO Genel Sekreteri Mark Rutte’nin uyardığı gibi: “Rusya, Çin, ama aynı zamanda Kuzey Kore ve İran da, Kuzey Amerika’yı ve Avrupa’yı zayıflatmak için yoğun biçimde çalışıyorlar […] Küresel düzeni yeniden şekillendirmek istiyorlar. Daha adil bir düzen yaratmak için değil, kendi etki alanlarını oluşturmak için. Bizi sınamaktalar. Ve dünyanın geri kalanı da bizi izliyor.”

(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});

KÜRECİK’TEKİ RADAR ÜSSÜ

Raporda, NATO’nun savaş mimarisinde Türkiye’nin “hayati bir rol oynadığı” savunularak, “Türkiye, Malatya’nın Kürecik ilçesinde, İran’a yaklaşık 500 kilometre mesafede bulunan AN/TPY-2 X-band radarına ev sahipliği yapmaktadır. Bu radar, NATO’nun olası füze tehditlerini tespit etme, izleme ve önleme kapasitesini artırmaktadır” denildi.

Çakırözer’ün raporunda, “NATO’nun Irak’taki varlığının da çok önem taşıdığı ve artırılması gerektiği” ifade edildi.

İşte o raporda yer alan bazı ifadeler:

“İran’ın üç ana rakibi olan İsrail, Suudi Arabistan ve Amerika Birleşik Devletleri ile ilişkisi, ülkenin dış ve iç politikasının temelini oluşturuyor.”

“İran, Amerika Birleşik Devletleri’ni bölgeden çıkarmayı, İsrail devletini ortadan kaldırmayı ve bölgesel düzeni yeniden şekillendirmeyi hedeflemiştir.”

“İran, İsrail’i birincil güvenlik tehdidi olarak ve Orta Doğu’daki Amerikan çıkarlarının emperyal bir uzantısı olarak görmektedir.”

“İsrailli yetkililer, İran’ın nükleer programını geriletmeyi amaçlayan saldırıların gerekçesi olarak ‘nükleer tehdit’i gösterdiler.”

“İsrail’in sürdürdüğü askerî ve istihbarat operasyonları, İran’ın vekil ağını zayıflatmıştır.”

“İsrail’in Hamas ve Hizbullah’a karşı yürüttüğü savaş, İran ve vekillerine karşı daha geniş kapsamlı bir kampanyanın ilk aşamasını oluşturdu.”

“ABD ve İsrail’in saldırıları, İran’ın nükleer programına ciddi bir darbe vurdu ancak bölge genelinde daha büyük bir tırmanmayı tetiklemedi.”

“Bu bağlamda rapor, NATO üyelerinin İran’ın istikrarsızlaştırıcı eylemlerine daha fazla odaklanması ve ‘maksimum baskı’ stratejisini nasıl uyumlu hale getirip genişletebileceklerini araştırmaları gerektiği sonucuna varmaktadır.”

“Bu ciddi krizlere rağmen, İran Orta Doğu’yu daha da istikrarsızlaştırma, Müttefik etkisini baltalama ve Avrupa-Atlantik güvenliğini tehdit etme potansiyelini korumaktadır.”

“NATO Müttefiklerinin, bu revizyonist ekseni dengelemek için çabalara öncelik vermeli, işbirliklerinin yıkıcı etkisini hafifletmeli ve büyük ölçüde barış ve istikrarı koruyan küresel sistemi daha fazla istikrarsızlaştırmamalarını sağlamalıdır.”

“NATO Müttefiklerinin, İran rejiminin Orta Doğu’da ve ötesinde, Avrupa-Atlantik bölgesi de dahil olmak üzere, güvenlik ve istikrara yönelik oluşturduğu tehdide kolektif odaklanması daha da belirgin hale gelmektedir.”