MERVE DUMAN / VERYANSIN TV
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
2016 yılından beri T.C. Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivlerinde çalışan Gıda Mühendisi Hilal Taşkale’nin, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’na (CİMER) mobbing iddiasıyla yaptığı başvuru dikkat çekti. Taşkale’nin dilekçesinde yer alan ifadeler, Cumhurbaşkanlığı bünyesinde iş tanımı dışı görevlendirmeler ve liyakat tartışmalarını yeniden gündeme getirdi.
Veryansın Tv’nin ulaştığı şikayet dilekçesine göre; Taşkale, 2016 yılında yemek sunum kontrol elemanı olarak Destek Hizmetleri Daire Başkanlığı’nda Sosyal İşler Şube Müdürlüğünde işe başladı. Taşkale; gıda yönetmeliklerinin yazımı, uygulanması ve hijyen, iş sağlığı kurallarının uygulanması konusunda 5 yıl aktif olarak görev yaptı.
Ancak 2020 yılında kendisine Mali İşler Müdürlüğü’nde çalışmasının teklif edildiğini belirten Taşkale, bu teklifi kabul etmemesinin ardından “boş bir masada ve odada yine yemekhane işlerine destek olması koşuluyla 6 ay boş şekilde bekletildiğini” ileri sürdü. Boş oturmak istemediğini ve bu süreçte personel tarafından alay konusu olduğunu söyleyen Taşkale, “ofis personeli” olarak değerlendirilmeyi kabul ettiğini kaydetti.
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
‘GENEL MÜDÜR ‘MÜHENDİSE BU İŞ YAPTIRILMAZ’ DEDİ’
Taşkale, bunun üzerine Muhafaza Şube Müdürlüğü’nde fotoğraf çekme işine verildiğini anlattığı şikayet dilekçesine şöyle devam etti:
“1 ay kadar burada çalıştıktan sonra ‘Sen bu işi de beceremedin’ denilerek Restorasyon Şube Müdürlüğü için restore edilen evrakların öncesi sonrası fotoğraflarını çekti. Çektiğim belgelerin ve bu restore işleminin dönem işi olması nedeniyle 1 yıl burada çalıştıktan sonra boş bir katta boş bir odada yine 1 ay bekletildim. Sonrasında Araştırma Hizmetleri Şube Müdürlüğü’nde güvenlik personelinin yanında araştırma salonuna kabul yapan teşrifatçı olarak 1 hafta çalıştıktan sonra Genel Müdür Yardımcısı Sabahattin Bayram’ın ‘Mühendis kıza bu iş yaptırılmaz’ demesi sonucu Araştırma Hizmetleri Şube Müdürlüğü’nde kayıt yapan ‘büro personeli’ olarak çalışmaya devam ettim.”
‘TEMİZLİK PERSONELİ’ OLDU
Ancak Taşkale, 25 Şubat 2025’te ‘büro personeli’ görevinden alındığını ve kafeteryada ‘temizlik personeli’ olarak çalıştırılmak üzerine kendisine bildirim yapıldığını belirtti.
Taşkale, bu durumla ilgili Devlet Arşivleri Başkanlığı’na ‘göreve iade’ talebiyle dilekçe verdiğini kaydedip “Herhangi bir değişikliğe ya da iadeye gitmediler” ifadelerini kullandı.
‘TUVALET TEMİZLEMEK DE DAHİL…’
Taşkale, dilekçesini şu sözlerle noktaladı:
“Verilen görevi yapmadığım takdirde tutanak düzleneceğini ve gereğinin yapılacağını sözlü olarak beyan ettiler. Bu yaşanan olayların dışında 1 Ocak 2016 tarihli sözleşmeme rağmen SGK görev tanımlarında gıda mühendisi, mutfak görevlisi gibi değişik kayıtların tutulduğu da görülmektedir. Bu SGK kayıtlarındaki boşluk sebep gösterilerek verilen her görevi hatta tuvalet temizlemek de dahil olacak şekilde tüm görevleri yapmam gerektiği sözlü olarak tarafıma bildirildi. Devlete 9 yıl 2 ay süreyle hizmet vermiş olan yüksek lisans öğrencisi ve yakında yüksek gıda mühendisi olacak şahsıma yapılan bu muamele hakkında gerekli düzeltmenin yapılmasını saygılarımla arz ederim.”
‘ÇAY SERVİSİ, KASA VB. İŞLERDE GÖREVLENDİRİLDİ
Devlet Arşivleri Başkanlığı, CİMER üzerinden yapılan başvuruya yanıt verdi.
Başkanlık, Taşkale’nin son olarak “kantin hizmetlerinde (çay servisi, kasa vb. işler)” görevlendirildiğini belirtti ve “bu görevlendirmenin sürekli işçi unvanına aykırı olmadığını” kaydetti.
Yanıtta şu ifadelere yer verildi:
“Taşeron firma aracılığı ile kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapmakta olan personel 24 Aralık 2017 tarihli ve 30280 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 696 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede verilen hak ve başvurularına istinaden ‘Sürekli İşçi’ kadrosunda istihdam edilmiş ve anılan personel 2 Nisan 2018 tarihinde ‘Sürekli İşçi’ kadrosuna geçirilmiştir.
Yapılan incelemelerde, 1 Ocak 2016-30 Kasım 2016 tarihine kadar herhangi bir meslek kodu bulunmaksızın taşeron firmaya bağlı olarak Mülga Başbakanlık Osmanlı Arşivi Dairesi Başkanlığında görev yaptığı sonrasında yine aynı göreve Aralık 2016 tarihinden itibaren ‘9412.06 Mutfak Görevlisi’ meslek kodu ile devam ettiği ve söz konusu görevde niteliğe (diploma vb.) ilişkin bir şart aranmadığı tespit edilmiştir. Ayrıca gerek belirtilen tarihlerde gerekse günümüzde Başkanlığımızda gıda yönetmeliği yazımı ve uygulaması adı altında herhangi bir iş yürütülmemiştir. Yine iddia edildiği gibi herhangi bir personelin boş bekletilmesi/görev verilmemesi söz konusu değildir.
Son görev yerinde Başkanlık Makamının Olur’u ile 25 Şubat 2025 tarihinde yazılı olarak görevlendirilmiş ve yapılması gereken iş bölümü olarak kantin hizmetlerinde (çay servisi, kasa vb. işlerde daha önceki görevlerine uygun olarak temizlik işleri hariç) görevlendirilmiş, birim amirleri tarafından sözlü olarak bilgilendirilmiştir. Sonuç olarak, 696 sayılı KHK ile taşeron firmada çalışmakta iken 2 Nisan 2018 tarihinde kadroya geçirilen personel ‘sürekli işçi’ ünvanı ile istihdam edilmiş olup personelin taşımış olduğu ünvana aykırı bir görev verilmemiştir.”
‘GÖREV TANIMINIZ YOK’
Taşkale, bu süre zarfında Devlet Arşivleri Başkanlığı’na ve Sosyal Güvenlik Kurumu’na da dilekçeler göndererek “görev tanımına uygun bir yerde çalışma” talebinde bulundu.
Devlet Arşivleri Başkanlığı, Taşkale’nin talebine “Başkanlığımızda yapmış olduğunuz göreve dair tarafınıza bugüne kadar tebliğ edilmiş yazılı bir görev tanımınız olmamakla birlikte, çalıştırıldığınız birim ve görevlerinizin ‘Sürekli İşçi’ unvanına uygun olduğu anlaşılmaktadır” yanıtını verdi.
Aynı yazıda, İş Kanunu’nun 25. maddesi hatırlatılarak görevi reddetmesi halinde sözleşmesinin feshedilebileceği belirtildi.
‘MESAİ SAATİM USULSÜZCE DEĞİŞTİRİLDİ’
Taşkale, SGK’ya sunduğu dilekçede ise, “mesai saatinin usulsüz şekilde değiştirildiğini” ve buna dayanarak “disiplin cezası ve yevmiye kesintisi uygulandığını” belirtti.
Veryansın Tv’nin edindiği bilgilere göre; Taşkale, görevi değişince mesai saati de 8:30’dan 7:30’a çekildi. Bu gelişmenin ardından mesaiye geç başladığı gerekçesiyle çeşitli yaptırımlarla karşılaşan Taşkale, savunmasında şunları kaydetti:
“Geç giriş saatleri Kartal Yakacık bölgesinde ikamet etmem ve 3 vesait ile kuruma gelebiliyor olmam sebebi ile kaynaklanmaktadır. Kuruma üst giriş kapısından giriş yapmam sebebiyle görev yerime 10-15 dk gibi sürelerde ulaşmaktayım. İdari amirim tarafında verilen görevleri elimden geldiğince yerine getirmekteyim. Personel kafeteryadaki çay vermek, bulaşıkları temizlemek, masa ve alanı temizlemek, satış yapmak ve paketleme yapmak da dahil tüm işleri yapmaktayım.”
İHRAÇ EDİLDİ
Taşkale’ye 30 gün içinde üç defadan fazla geç kalma ve amirleri tarafından verilen işleri yapmama gerekçesiyle “ihraç” cezası verildi.
İhraç kararının ardından Taşkale’nin, avukatı aracılığıyla yargı süreci başlattığı öğrenildi.