Dava arkadaşlığı

Berkay Balta yazdı…

(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});

‘’Arkadaşlık’’, ‘’aşk’’, ‘’vatanseverlik’’ Hepimiz bu kelimeler ve tanımlar üzerine, bu satırları  okuduğumuzda derin derin düşünelim, bilinçlerimizde dürüstçe bir cevaba varacağımızdan hiç  şüphe yok. Bu kelimeler, birbirinden bağımsız bile okunup duyulsa, bir metinin veya bir  söyleşinin içinde bir bütünlükle de duyulup algılansa, hepimizi heyecanlandıran, yüreğimizi  titreten, bize umut ve heyecan veren kelimeler değil midir? Hele ki bugünkü yaşadığımız bu  çürümüş; herkesin birbirinin üzerine bastığı, acımadan çiğneyip geçtiği, ‘’altta kalanın canı  çıksın’’ anlayışının hakim olduğu vahşi düzende, herkes kendi iç sesinde ‘’arkadaşını’’,  ‘’aşkını’’, ‘’vatanını’’ aramıyor mu? Bu arayış bile bir hayalin, bir özlemin arzusu değil midir?  

Arkadaşlar ve aşıklar, birbirlerinin yüreklerini, kaygılarını, sevinçlerini ve kederlerini ellerinin  arasında avuç içlerinde taşımazlar mı? Elbette arkadaşlar, aşıklar arasında gönülden gönüle  uzanan bir yol, yıkılmaz bir köprü vardır. Vatanımız bizim aşkımız değil midir? Arkadaşlık ve  aşk, vatandan bağımsız ele alınıp değerlendirildiğinde ne kadar sağlıklı ve doğru olur?  ‘’Arkadaşlık’’, ‘’aşk’’, ‘’vatanseverlik’’ duyguların en büyüğü en kutsalı değil midir? 

Arkadaşlığın ve aşkın, başı dik onurlu insanların, refah ve huzurlu, birlik ve bütünlük içinde  eşitçe bölüşüp paylaştığı vatanı kurmak tüm vatanseverlerin biricik görevi ve kavgasıdır. Bu  görevin bilincinde olmak ve kavganın sorumluluğunu paylaşmak, kuşkusuz mutlulukların en  yükseğidir. Edirne’deki Sercan ile, İstanbul’daki Atakan’ın ve Ankara’ da ki Eren’in,  Kocaeli’ndeki Yusuf’un görünmeyen oluşmuş o uzun köprüsü, insan olmanın en büyük  zenginliğine sahip olmaktır. Ancak aynı kavgayı paylaşanlar arkadaş olabilirler. Ahlak ve  namusun yıkılmaz kalesini büyütmek ve vatanseverlerin/bağımsızlıkçıların iktidarını kurmak,  arkadaşlığımızın ve aşkımızın davasıdır; vatanseverliğimizin önkoşuludur. Milletimizin ölümle  yaşam arasına geldiği bu eşikte kavgamıza ve arkadaşlığımıza omuz vermek vatana olan  aşkımızı haykırmaktır. 

(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});

Savaş bitmiş, silahlar susmuş, barış ilan edilmiş; zafer kazanılmış. Zafer kazanıldıktan sonra  zafer kutlamasında olmak, 30 Ağustos’ta kadeh kaldırmak, zafer balosunda dans etmek en  zahmetsizidir. Biz, savaşın başladığı ilk anda, Bandırma Vapurunda yerimizi alanlardan, ilk  kurşunu atan, ilk kurşunu göğüsleyenlerden ve bir milleti 30 Ağustoslara taşıyanlardan olmayı  kendine şiar edinenlerdeniz, olmak zorundayız. 

‘’Olmaz, yapamayız’’ bahanelerine sadece savaşma iradesini gösteremeyecek, konforunu  bozamayacak olanlar sığınırlar ve onlar bu sebepten asla ‘’olacağına, yapılacağına’’ inanmazlar. Kendilerine güvenlerinin olmayışının itirafını yapamadıkları içinde faturayı halka keserler; ‘’  bu halktan olmaz’’ mısralarını dillerinden düşürmezler, halbuki olmayan ve güvenmedikleri  ‘’halk’’ değil kendileridir. Çünkü hayalleri ve davaları yoktur; davası ve bir hayali, özlemi 

Olmayanlar bunu gerçekleştirmek içinde bir cürette bulunamaz, irade gösteremez. Ancak  ‘’Gerçekçi olup imkansızı isteyenler’’, tarihi değiştirip yazarlar. Bahanelerin arkasına  sığınanlar, tüm hayatlarında samimiyetten ve mutluluktan uzakta tarihte bir nesne olarak  yaşayıp giderler. Oysa ki Türk Milleti tekrar tarih sahnesine çıkacak ve özne olacaktır.  Kendisine giydirilmek istenen kefeni parçalayacak, bağımsızlık bayrağını en yükseklere  çıkaracaktır. 

İşgalciler ve işbirlikçiler varsa, bağımsızlıkçılar ve kurtuluş savaşçıları da vardır. İşgalciler ve  işbirlikçilerin bugün büyük ve yıkılmaz göründüğüne aldanmayın; biz onların ‘’kağıttan  kaplan’’ olduğunu, arkadaşlıklarının, aşklarının ve vatanlarının olmadığını biliyoruz.  Yıkılmayacak ve kazanacak olan bizleriz; çünkü biz arkadaşlığın ve aşkın ve vatanseverliğin  teslim alınamaz iradesini taşıyor ve insanın insanca yaşamasının kavgasını veriyoruz. 

Davamız, arkadaşlığın davasıdır! 

Davamız, aşkımızın davasıdır! 

Davamız, vatanseverlik ve insanlık davasıdır! 

Yaşasın Arkadaşlığımız! 

Yaşasın Büyük Aşkımız! 

Yaşasın Vatan ve İnsanlık!