DEM Parti’den bölücü ‘anayasa’ talebi

Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti (GGC) tarafından düzenlenen “Barış Süreçlerinde Basın ve Medya’nın Rolü” başlıklı panelde konuşan DEM Parti Antalya Milletvekili ve açılım komisyonu üyesi Saruhan Oluç, dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});

T24’ten Namık Durukan’ın haberine göre; Oluç, bazı uluslararası ve yerli odakların süreci bozmaya çalıştıklarını söyleyip “Bazı askeri ve sivil bürokrasi çevreleri sürecin ilerlemesini istemiyor. Güven artırıcı adımların atılması şart” dedi. Oluç, “silah bırakanların topluma yeniden kazandırılması, cezaevindekiler ve sürgündekilerin dönüşü için yasal düzenlemelere ihtiyaç olduğunu” öne sürdü. “Kürt sorununun çözümü için yeni bir anayasa zorunludur” diyen Oluç, “anadilin kamusal alanda kullanılabilmesi için yasal değişiklik talebinde bulunucaklarını” söyledi.

Oluç’un açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: 

“Kürt sorunun çözümü Meclis’i odak olarak gösterdik. İlk defa Meclis komisyon kurarak bir adım atacak. Sürecin toplumsallaşması, toplumsal ayağının güçlü olması gerekir. Komisyon bu toplumsallaşmanın önemli bir aracı haline geldi.

(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});

(2013–2015 dönemindeki açılım süreci) O dönem Akil İnsanlar Heyeti’yle aşağıdan yukarıya doğru bir etkileşim sağlanıyordu. Bu kez süreç yukarıdan aşağıya toplumu etkileme biçiminde ilerliyor.

Toplumda sürece yönelik bir güvensizlik var. Atılacak adımlar bu bakışı değiştirebilir. Bu sorun çoğu zaman silah ve çatışma üzerinden konuşuluyor; oysa bunlar sonuç. Asıl olarak nedenleri konuşmalıyız.

Gazeteciler bu sürecin en büyük tanıklarıdır. Ancak komisyonda medya hâlâ dinlenmedi. Kasım ayında bu yönde adım atılması planlanıyor, Meclis Başkanına bu talebi ileteceğiz. Medyanın bu süreçte oynayacağı rol çok önemli. Ancak dilimizi bu sürece uyarlayamadık. Var olan yargı ve önyargılarla baktık. Bunun değişmesi lazım. Medyanın desteğiyle sürece verilen yüzde 70’lik destek daha da artacaktır. Barış gazeteciliğini taraflara eşit söz hakkı tanımak, süreci kutuplaştırmadan aktarmak olarak görüyorum. Bir üslup ve dil değişikliğine ciddi şekilde ihtiyaç var.

(‘Komisyon üyelerinin İmralı’da Öcalan’la görüşmesi’ talebi) Bu konuda siyasi partilerden bir sorun çıkacağını düşünmüyorum.”