Devlet Bahçeli: 82’nin KKTC olması hayat memat meselesi

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Meclis’teki grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});

Bölücü açılım sürecine ilişkin mesajlar veren Bahçeli, “Devlete ortak koşmak, otorite paylaşımını ümit etmek, demokrasiyi ufalayarak özerkliğe kılıf aramak sonu uçuruma açılan kontrolsüz araçlardır” ifadelerini kullandı.

Bahçeli; DEM Parti ve PKK’nın vatandaşlık tanımını içeren 66. maddenin değiştirilmesini istemesine yönelik tartışmalar hakkında da “Anayasa’nın 66. maddesiyle ilgili polemik yapmak, zemin yoklamak abesle iştigaldir, sonu hüsrandır” diye konuştu.

Bahçeli’nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});

“Hakikat neredeyse biz oradayız. Hakikatin tezahürü olan açıklayıcı sözlerimizi eğmeden bükmeden seslendireceğiz. MHP’nin özü doğru, doğal, sözü dobradır. Başkaları alınır diye hakikati haykırmaktan taviz vermeyeceğiz.

KKTC’nin 6. Cumhurbaşkanı’nı seçmek maksadıyla geçen pazar günü Kıbrıs Türkleri sandık başına gittiler. Katılım oranı yüzde 62,83 düzeyinde gerçekleşmiş, Tufan Erhürman yeni Cumhurbaşkanı seçilmiştir. Sayın Ersin Tatar ise kullanılan oyların yüzde 35,77’sini alarak maalesef geride kalmıştır. Seçimlerin geçici sonuçları belli olur olmaz kamuoyunda görüş ve değerlendirmemi paylaştım. KKTC’de yapılan seçim sonucu çok az bir katılımla gerçekleşmiştir. Kıbrıs Türk’ünün kaderi bu katılımla temsil edilemeyecek durumdadır. KKTC parlamentosu acilen toplanmalı, federasyona dönüşün kabul edilemeyeceğini ilan etmeli Türkiye Cumhuriyeti’ne katılma kararı almalı.

‘CUMHUR İTTİFAKI’NDA ÇATLAMA, PATLAMA YOK’

Cumhur İttifakı’ndan çatı uçtu, vazo çatladı, görüş ayrılıkları oldu iddiaları ne kadar yaygın olsa da Türkiye’nin hak ettiği huzurlu, güvenli, refah dolu günlere ulaşana kadar çatlama, patlama, uçma, kaçma, abuk sabuk ifadeler itibarsız, asılsızdır! Ancak herkesin aklını başına alarak Kıbrıs’taki seçimleri iyi okumasını, federalizme giden mayınlarla dolu güzergahın ülkemize nasıl yansıyacağını dikkatle tefsir etmesi temennimdir. Meselenin demokratik haklarla, sandığa saygıyla alakası yoktur, mesele vatan meselesidir, beka, güvenlik meselesidir. Onur ve şeref meselesidir.

Kıbrıs’ta iki devletli çözüme kapalı olan ve federasyon özlemlerine yeşil ışık yakan siyasi iradenin, geçmişin ızdırap veren olaylarını yeniden canlandırma ihtimali, yabana atılmaması gereken bir tehdittir. Federasyona dümen kırmak, Kıbrıs Türk’ünü asimilasyon çarkında israf etmektir. Buna hiçbir siyaset önermesinin hakkı yoktur! Herkes hesabını buna göre yapmalıdır. KKTC parlamentosu acilen toplanmalı, federasyona dönüşün kabul edilemeyeceğini ilan etmeli ve T.C.’ye katılma kararı almalıdır. 81 Düzce’den sonra 82’nin KKTC olması artık hayat memat konusudur!

‘SAVAŞ VE SOYKIRIM ETABINA DÖNMEYİ PLANLADIĞI ORTADADIR’

İsrail geçtiğimiz pazar günü Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah’a hava saldırısı düzenlemiştir. Her ne kadar ateşkesin yeniden uygulanmaya başladığı açıklansa da imzasına ve taahhüdüne riayet ve sadakat göstermeyen bir haydut devletin tekrar savaş ve soykırım etabına dönmeyi planladığı ortadadır.

‘TÜRK MİLLETİNİN SİNİR UÇLARINA DOKUNAN İSTEKLER…’

Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Terörsüz Türkiye hedefimiz, bu bütünlüğü korumak, kollamaktır. Son günlerde terörsüz Türkiye adımlarını yıpratmak, yıkmak ve yıldırmak üzerine kurgulanmış, farklı gerekçelerle ilerletilen komplo mekaniği devrededir. Türk milletinin sinir uçlarına dokunan söz, iddia ve ihtiraslı istekler, barış, huzur ve kardeşlik ortamını sulandırmaya matuftur. Terörsüz Türkiye bölünmüş, bölünmesi hayal edilmiş, çatısı çökmüş bir Türkiye’nin kisvesi, gizli sığınağı değildir. Hizmet edenler, tarih ve hukuk huzurunda kaçamayacakları mükellefiyet altındadır. Kervan yoldayken olmayan ganimetin paylaşım telaşına düşmek, iyi niyetle izah edilemeyecek sapmadır.

‘ÖZERKLİĞE KILIF ARAMAK SONU UÇURUMA AÇILAN KONTROLSÜZ ARAÇLARDIR’

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu değerleriyle Türk milletinin birliğini, dirliğini ve dayanışma azmini kıracak hiçbir dayatma veya teklifin geçerliliği ve konuşmaya değecek tarafı yoktur. Olması düşünülemez! Milletimiz bellidir, adı Türk milletidir. Ne yapacaksak bu millet gerçeğinden ilham olarak yapacağız. Devletimiz Türkiye Cumhuriyeti devletidir. Devlete ortak koşmak, otorite paylaşımını ümit etmek, demokrasiyi ufalayarak özerkliğe kılıf aramak sonu uçuruma açılan kontrolsüz araçlardır. Anayasa’nın 66. maddesiyle ilgili polemik yapmak, zemin yoklamak abesle iştigaldir, sonu hüsrandır.”