Egosantrik ne demek? İlişkilerde egosantrik kişilik nedir?

Hayatta pek çok çatışma ve iletişim kopukluğunun arkasında, bireyin dünyayı yalnızca kendi merkezinden görmesi sorunu olabiliyor. Bu durum kimi zaman güçlü bir duruş gibi algılansa da uzun vadede empatiyi zayıflatıp ilişkilerde kopukluklara neden olabiliyor. Özellikle ilişkilerdeki dinamikler değiştikçe insanlar karşısındakini daha iyi anlamaya çalışıyor ve bu süreçte egosantrizm kavramını merak edip sorgulamaya başlıyor.

(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});

İşte egosantrizm ve egosantrik kişiliğe dair ayrıntılar…

EGOSANTRİZM NEDİR?

Egosantrizm, bireyin dünyayı yalnızca kendi bakış açısından görmesi ve başkalarının duygu, düşünce ve perspektiflerini dikkate almada zorlanması durumu olarak açıklanıyor. Türkçede “benmerkezcilik” olarak da kullanılan bu kavram, kişinin kendisini merkeze alarak olayları değerlendirmesini ifade ediyor.

Egosantrizmin, ilk kez Jean Piaget’in çocukluk gelişimi teorisi çerçevesinde ortaya atıldığı biliniyor. Piaget’e göre çocuklar erken dönemde çevreyi kendi perspektiflerinden algılıyor, karşısındakinin bakış açısını ayırt etmekte güçlük yaşıyor. Ancak egosantrizm sadece çocuklukla sınırlı kalmayıp, kimi bireylerde yetişkinlikte de devam edebiliyor.

(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});

EGOSANTRİK NE DEMEK?

Egosantrik, kelime anlamı itibarıyla benmerkezci olan kişi veya kişileri tanımlamak için kullanılıyor. Egosantrik terimi, bireyin dünyayı yalnızca kendi gözünden algılaması ve olayları değerlendirirken başkalarının duygu, düşünce ve bakış açılarını ikinci plana atmasıyla ilgili bir kavram olarak öne çıkıyor. Egosantrik bir kişi, çoğu zaman kendi ihtiyaçlarını, fikirlerini ve çıkarlarını merkeze koyuyor ve bu durum da çevresindeki insanlarla olan iletişiminde empati kurmayı zorlaştırabiliyor.

Egosantrik olmak, kişinin sosyal ilişkilerinde zorluklar yaşamasına neden olabiliyor. Çünkü sürekli kendi merkezinden bakmak, diğer insanların ihtiyaçlarını görmezden gelmek anlamına gelebiliyor. Bu da zamanla yanlış anlaşılmalara, iletişim sorunlarına, hatta yalnızlığa yol açabiliyor. Örneğin, bir tartışmada egosantrik kişi yalnızca kendi haklılığını savunurken karşısındaki kişinin duygu ve düşüncelerini dikkate almıyor. Bu yaklaşım, ilişkilerde uyumsuzluklara ve güven kaybına sebep olabiliyor.

EGOSANTRİK KİŞİLİK NASIL ANLAŞILIR?

Bir kişinin egosantrik eğilimlere sahip olup olmadığını anlamak için bazı belirgin davranışlar gözlemlemekte yarar bulunuyor.

İşte bu tür kişilik özelliklerini ortaya koyan temel işaretler:

– Empati eksikliği: Bu kişiliğe sahip bireyler, başkalarının duygularını anlamakta sıkıntı yaşıyor ve çevresindekilerin ne hissettiğini dikkate alma eğiliminde olmuyor.

– Sürekli takdir ve ilgi arayışı: Kendi başarılarının sürekli olarak fark edilmesini istiyorlar ve dikkatlerini üzerine çekemediklerinde rahatsızlık hissedebiliyorlar.

– Eleştiriye direnç: Hatalarını kabul etmekte zorlanıyorlar ve eleştiriye maruz kaldıklarında savunmaya geçme eğilimi gösteriyorlar. Sık sık sorumluluğu başkalarına yükleyebilirler.

– Tek doğruluk inancı: Sadece kendi görüşlerinin geçerli olduğuna inanıyorlar ve farklı bakış açılarını kabul etmekte isteksiz bir tutuma sahip olabiliyorlar. Kendi fikirlerini zorla kabul ettirmeye çalışma eğilimi daha yüksek oluyor.

– Bencillik ve manipülasyon: Başka insanların duygularını önemsemek yerine, kendi amaçlarına ulaşmak için yönlendirici ve çıkarcı davranışlar sergileyebiliyorlar.

EGOSANTRİZMİN NEDENLERİ NELERDİR?

Egosantrizmin ortaya çıkmasının ardında genellikle birden fazla psikolojik ve çevresel faktör bulunuyor.

İşte başlıca nedenler:

– Çocukluk deneyimleri: Aşırı eleştirel veya aşırı koruyucu ebeveynler, çocuğun kendini değerli hissetmesini engelleyebiliyor. Bu durum, bireyin ilgi ve onay arayışını ilerleyen yaşlarda egosantrizme dönüştürebiliyor.

– Kendine güven eksikliği: Görünürde kibirli veya benmerkezci olan kişiler, aslında içsel olarak kendilerini yetersiz hissedebiliyor. Bu boşluğu, sürekli dikkat çekerek ve kendi doğrularını savunarak kapatmaya çalışabiliyorlar.

– Sosyal ve kültürel etkiler: Rekabetin yoğun olduğu, bireysel başarıların ön plana çıkarıldığı toplumlarda, insanlar benmerkezci davranışları geliştirmeye daha yatkın olabiliyor.

– Travmalar ve duygusal yaralar: Reddedilme, ihmal veya duygusal istismar gibi deneyimler, bireyin kendini koruma mekanizması olarak egosantrik bir tutum geliştirmesine neden olabiliyor.

– Kişilik özellikleri ve biyolojik faktörler: Bazı insanlar doğuştan daha kendine odaklı ve güçlü bir egoya sahip olabiliyor. Genetik yatkınlık ve beyindeki bazı nörolojik farklılıklar da egosantrizmin oluşumunu etkileyebiliyor.

EGOSANTRİK İNSANLARLA NASIL BAŞA ÇIKILIR?

Egosantrik kişilerle başa çıkmak çoğu zaman zorlayıcı olabiliyor. Ancak doğru stratejilerle etkileşimi daha yönetilebilir hâle getirmenin mümkün olduğunu söylemek gerekiyor.

Egosantrik kişilerle başa çıkabilmek için işte bazı yöntemler:

– Sakin kalmak: Egosantrik bireyler çoğu zaman tartışmalarda veya aldığı eleştirilerde agresifleşebiliyor. Tepkilerinizi kontrol altında tutmak ve duygusal tepkiler vermemek, durumun tırmandırılmamasına yardımcı olabilir.

– Sınırlar koymak: Kendi alanınızı ve haklarınızı korumak önem arz ediyor. Karşınızdaki kişinin taleplerini sınırsızca karşılamak yerine, neyi kabul edip neyi etmeyeceğinizi net bir şekilde belirlemeniz gerekiyor.

– Onay ve dikkat arayışını yönetmek: Egosantrik kişiler sürekli ilgi ve takdir bekleyebiliyor. Gereksiz onay vermek yerine, gerektiğinde yapıcı bir şekilde geri bildirim verilmesi ve sınırların hatırlatılması egosantrik kişilerle başa çıkmada önemli bir adım olarak görülüyor.

– Tartışmalardan kaçınmak: Kendi doğrularını dayatma eğiliminde olduklarından, onları ikna etmeye çalışmak çoğu zaman faydasız olabiliyor. Önemli olmayan konularda tartışmaya girmemek, enerjinizi korumanıza yardımcı olur.

– Empatiyi sınırlı kullanmak: Egosantrik kişiler genellikle empati yapmayı tercih etmiyor. Onların davranışlarını anlamaya çalışmak yerine, kendi duygusal sağlığınızı ön planda tutmayı ve gerektiğinde mesafe koymayı düşünmeniz gerekiyor.

– Destek ve danışmanlık: Yoğun etkileşim gerekiyorsa, bir psikolog veya danışmandan destek almak, başa çıkma stratejilerini güçlendirebilir.