Europa Universalis V İnceleme

Europa Universalis V’in PC inceleme kopyası, Paradox Interactive tarafından Atarita’ya gönderilmiştir.

Dile kolay 12 sene… Europa Universalis IV çıktığından bu yana iki konsol jenerasyonu eskittik. Şimdiyse, Paradox Tinto’nun görkemli büyük strateji serisi, yeni oyunuyla karşımızda. Hakanların hakanı, şahların şahı geri döndü! Ben de uzunca bir süredir oyunun inceleme sürümünde kâğıt üzerinde devlet yönetmekle meşguldüm. Hem oyunu oynadım hem de gerekli araştırmalarımı yaparak sizler için doyurucu bir inceleme hazırlamak için paçaları sıvadım. Dilerseniz, gelin Europa Universalis V inceleme içeriğimizde doğrudan geçelim.

Europa Universalis V inceleme: Ata mirasını yadigâr gibi saklayan serinin yeni oyunu

Europa Universalis V (bundan böyle EU5 olarak anılacaktır), seriyi çok farklı noktalara götürmektense ata yadigârı olan EU4 sistemlerini çok daha derinleştiren bir yapıyı benimsemiş. Aynı zamanda yerinde saymaktan da şaşırtıcı derecede sakınmış. Bu harika, gerçekten harika bir şey! Zira yakın zamanda keskin virajlara çok hızlı girerek şarampole yuvarlanan Civilization 7 gibi strateji oyunlarını gördükten sonra, insan formüle sadık kalmanın da bir hikmeti olduğunu daha iyi anlıyor. EU5, bir önceki oyunda sevdiğiniz her şeyi harika yapmaya devam ederken her birine derinlik katmayı da ihmal etmiyor.

Selefinin görece sığ nüfus sistemini alarak harika bir şeye eviren EU5, artık “harita boyama” işini oyunun ilerleyen saatlerine erteliyor. Artık nüfus, kontrol ve yapılarla daha fazla uğraşmak; kabine ve yasalarla daha dikkatli ilgilenmek ve bütün bunları yaparken çevresel farkındalığı da kaybetmemek gerekiyor. Yani mikro yönetim unsurları derinleştirilip güçlenirken, diplomasi de sizi sürekli uyanık tutuyor. Ülkelerin sınırları belli bir çağ öncesinde dramatik olarak değişmiyor, kimse bir anda yükselip şahlanmıyor.

Nüfus hiç olmadığı kadar önemli ve tehlikede

Europa Universalis 5, 1337 yılından başlıyor. Orta Çağ’ın ortalarında, Osmanlı’nın görece küçük bir beylik olduğu ve Türklerin yükselişinin başladığı senelerde sayısız devlet arasından birini seçip oyuna giriyoruz. Yüz Yıl Savaşları’nın başlangıcı, Kara Ölüm’ün ise kapının eşiğinde oluşuyla tüm Avrupa nüfusu tehlikede oluyor. Nüfus ise, hiç olmadığı kadar derinlikli şekilde işleniyor. Yani artık bir sayıdan ibaret değil. Yönetimsel eylemlerin tamamında göz önünde bulundurulması gereken bir parametreye dönüşüyor.

Nüfus ve göçleri gösteren harita.

Nüfusunuzu yükseltmeye çalışırken bir yandan sizden memnun olmalarını sağlıyor, bir yandan da üretime daha fazla katkı sağlamaları için binalar inşa etmeniz gerekiyor. Farklı din ve kültürlerden topluluklar aynı şehirde yaşadıklarından, birinin memnuniyetsizliği doğrudan ilin ortalamasını etkiliyor. Bu nedenle dengeyi bulmak, herkesin belli seviyede memnun olmasını sağlamak gibi görevlere yelken açıyorsunuz. Aynı zamanda (fetih veya geliştirmelerle) nüfusunuzu artırarak ülkenizin yeni statüler (krallık, imparatorluk vb.) kazanmasını ve dünya gücü olmasını da sağlamalısınız.

Oyuna başladıktan kısa süre sonra gelen Kara Veba da özellikle Avrupa’nın merkezinde bir devleti yönetiyorsanız, bu detaylı nüfus ve popülasyon sistemini tüm görkemiyle deneyimlemenizi sağlıyor. Zira nüfusunuzun önemli bir kısmı, devası bulunmayan bu elem hastalık neticesinde toprağa karışıyor.

Nüfus ve popülasyon sistemlerine eklenen derinlik, büsbütün oyunun çehresini değiştirmiş. Harika olmuş. Europa Universalis V, ayrı bir oyun olsa sırıtmayacak rafine bir toplum simülasyonunu bünyesinde bir özellik olarak barındırıyor.

Yol yapıyorum

Evet, yine yol yapıyorum. Daha önce de birçok kez yol yapmıştım.

Şehirlerin yakınlık ve kontrol durumları da nüfus sisteminin gelişmesiyle çok daha önemli hale gelmiş. Artık başkentinize yakın olmaları için aralarında yollar inşa etmeli, tüm krallığınızın başkentinize rahatlıkla ulaşabildiğinden emin olmalısınız. Yollar aynı zamanda ordu lojistiği için de ciddi bir öneme sahip. Ben de oyun süremin ciddi bir kısmını yol yaparak geçirdim. Bilmiyorum, seviyorum herhalde. Yaparken de büyük keyif aldım. Zira şehirlerimin başkente yakınlığını hesaplayarak yol yaparken bir noktada sanki büyük strateji değil de şehir kurma oyunu oynuyormuşum gibi hissettim.

Yakınlığı artırmak için yol yapmak dışında seçenekler de bulunuyor. Aslında Europa Universalis V’e dair en çok sevdiğim şey de bu oldu. Oyun çok fazla sorun çıkarıyor ve her sorun için çok fazla çözüm yöntemi sağlıyor. Seriyi senelerdir eşsiz kılan yönlerden birini alıp hiç olmadığı kadar güçlendiriyor ve bunu yaparken gerçekten de bir kral gibi hissetmenizi sağlıyor.

Başkente yakın illerde kontrol artıyor, kontrolün arttığı illerde gelir ve seferber sayısı artıyor.

Ülke içi siyaset ve kabine sistemi

Artık diplomatik, siyasi veya kabine ile ilgili eylemler için sayaçtan puan saymanız gerekmeyecek. Hala diplomatik görüşmeler için diplomat sayınız sınırlı olacak ancak diplomatik itibarınızla bunu dengeleyebilecek ve sayısından hoşnutsuz olmayacaksınız. Bununla birlikte kabine sistemi de elden geçerek yönetmekten keyif alacağınız bir versiyona ulaşmış. Kabine üyeleri bir sayaca sonsuz kez sayı eklemekle mükellef olmuyor; kabiliyetleri doğrultusunda görevlerini yerine getiriyorlar. Diplomatik, askeri veya idari kabiliyet parametrelerine sahip olan kabine üyeleri, bunları ilgili kabine eylemlerini gerçekleştirmek için kullanıyorlar.

Özellikle ülke siyaseti tarafında, kabine sistemine çok güzel derinlik getirilmiş. Kabine üyelerinizi seçmek, bunlara güçlü yönlerine göre görevler vermek gibi dengede tutmanız gereken durumlar da ortaya çıkmış. Kabine üyeleriniz bir vilayetin kontrolünü artırmak için göreve atanabiliyor, halkı göçe teşvik edebiliyor veya asilere baskı uygulayabiliyorlar. Hepsi için farklı becerilerinin gelişmiş olması gerekiyor ve bu beceriler, doğrudan çalışma verimlerini etkiliyor. Tabii yasalar ve binalarla genel kabine verimliliğinizi de yükseltebiliyorsunuz.

Her yanında olduğu gibi Europa Universalis V’in bu yanında da tek soruna tek çözüm yok. Çok sorun var, çok çözüm var. Bu da oynanışı çeşitlendirerek bir ülke yönettiğiniz hissiyatını kuvvetlendiriyor.

Diplomasi de derinlikten nasibini alan özellikler arasına katılmış

Europa Universalis V’te diplomasi yapmak artık çok daha keyifli. Ancak burada küçük tuzluları da bulunuyor. Örneğin, diplomatlar veya parlemento sistemiyle bir savaş sebebi üretmek hayli uzun sürüyor. Dolayısıyla acilen savaşa girmeniz gereken durumlarda oyun, sizi istikrar penaltısı yüksek olan sebepsiz savaşlara sürüklüyor. Öte yandan artık savaşların sonuçları ve savaş yapmadan elde edilebilen diplomatik özgürlükler de bu bekleyişi veya cezayı anlamlı kılmaya yetiyor. EU5’te diplomasi, oldukça iyi yöne evrilmiş ve EU4’ten keyif alanlar için yeni bir seviyenin kilidini açmış diyebilirim.

Ülkeler arası birliklerde de yine ayrıntı seviyesinin arttığını gördüm. Artık birlikler kendi içinde kararlar alabiliyor, birbirleriyle ve dışarıyla etkileşimlerini oylamaya açabiliyor ve hatta dini birlikler, dinlerine münhasır bazı farklı özelliklerden de faydalanabiliyor. Örneğin, Katolik Kilisesi’ne mensupsanız, dinî nüfuzunuzu kullanarak atalarınızdan birinin “Aziz” olduğunu iddia ederek bunun nimetlerinden faydalanabiliyorsunuz. Aziz olarak kabul edilen atanız, ülkenizin prestijine ve dindaş ülkelerin size karşı olan görüşüne etki ediyor.

Oyunun ana olaylarından biri de Türklerin Yükselişi

“Yüzde istediğiniz kadarını” oynayabildiğiniz bir oyun

Europa Universalis V’in bir diğer önemi ise gerçekten kucaklayıcı bir oyun olması. Eğer bugüne kadar büyük strateji oyunlarından “çok fazla detay var, bunlarla kim uğraşacak şimdi” diyerek uzak durduysanız, EU5’ten uzak durmanız için bir sebep yok. Çünkü bu oyunun “yüzde istediğiniz kadarını” oynayabiliyorsunuz.

Derinleştirilen ve daha gerçekçi hale getirilen birçok sistemi otomatikleştirmek mümkün. Yani ülkenizdeki görünmez danışmanlar, sizler için bunları yönetebiliyor. Örneğin, zümrelerinizin memnuniyetleri için vergileri dengelemek bir süre sonra angarya gibi mi gelmeye başladı? Bu işi görünmez danışmanlarınıza bırakabilirsiniz. Araştırmaları seçmek zor mu geliyor? Otomasyona verin. KTO (Kaynak Toplama Operasyonları) ile ilgilenmek çok mu zaman kaybettiriyor? Danışmanlarınız yapar. Bu şekilde oyundaki sistemlerin büyük kısmını otomasyona bırakabiliyorsunuz.

Bu otomasyon sistemi özellikle öğrenme aşamasında neyin nasıl yapılacağı konusunda da fikir veriyor. Diyelim ki hiç strateji oyunu oynamadınız fakat Europa Universalis V ilginizi çekiyor. Harika, o zaman siz oynarken “bak bu da şöyle yapılıyor” diye yaparak gösteren bir danışmanınız var. Otomasyonun hangi kanunları hangi durumlarda seçtiği, savaşta veya barışta, ekonomik zorlukta veya refahta neler yaptığı size fikir vermeye devam ediyor. Bu sayede EU5’in öğrenme eğrisi de çok hızlı ve keyifli ilerliyor. Bazı şeyleri yine de acı yoldan öğrenebiliyorsunuz ancak 5 yerine 2 kayıt dosyanızı yakarak oyunun temellerini anlamış oluyorsunuz.

Su soğuk ama girince alışıyorsun

Europa Universalis V’ten yana en büyük endişenin ve daha çıkmadan gelen eleştirilerin arayüz tarafında olduğunu gördüm. Endişelenmeyin, su soğuk ama girince alışıyorsunuz. Elbette binlerce saat Europa Universalis IV oynadıktan sonra gözünüz ona fazlasıyla alıştığı için başta yabancılık çekeceksiniz. Ancak yeni arayüz de oldukça kullanışlı ve bir süre sonra kas hafızasına karışacaktır. Satırlarca methiyeler dizebileceğim kadar iyi olmasa da 20 saatin ardından artık bakmanız gereken yerlere alışıp, görmeniz gerekenleri hızlıca görebiliyorsunuz.

Tik, tak, teknik

Gel gelelim kuru fasulyenin faydalarına. Her şeyin bu kadar derin ve bu kadar ayrıntılı şekilde simüle edildiği bir oyundan ne beklersiniz? Evet, stutter. Europa Universalis V her an elinizde kalacakmış gibi çalışıyor. Siz bu yazıyı okumadan bir gün önce gelen bir güncelleme ile elimde kalma sayısı hayli azalmış olsa da hala tutarlı çalıştığını söylemek güç. Kamera uzaklaşıp/yakınlaştığı esnada, parametrelerin güncellendiği ay başlarında ve önünüze çıkan olaylarda tehlikeli takılmalar yaşanıyor. Oyun süremin çoğunu “ha gitti, ha gidecek” diye tedirgin şekilde oynadım ve sık sık es verip kayıt almak durumunda kaldım.

Ne yazık ki sadece takılma sorunlarıyla da bitmiyor; Europa Universalis V teknik olarak hiç iyi bir oyun değil. Oyun ayarları kaydetmiyor, kaydetse de çok umursamıyor. Performansı artırmak için 3D araziyi kapattığım ilk seferde arazi kapanırken, bir dahaki açışımda tüm ayarlarım sıfırlanmıştı. Daha sonra tüm ayarları tekrar yaptığımda da 3D araziyi kapatamadım. Ne yaparsam yapayım kapanmadı. Ayrıca ayarlar böyle birçok kez sıfırlandı. Yani bir noktada “yahu bu ayarlar menüsü çalışmıyor mu acaba?” diye düşünmeye başladım.

Bütün bunlara ek olarak Europa Universalis V’in kayıt dosyaları inanılmaz büyük. Öyle ki oyundan çıktıktan sonra buluta kaydetmesi (4mbps upload hızıyla) yaklaşık 15 dakika sürüyor. Oyun içinde de otomatik kayıt aldığında bu nedenden olduğunu düşündüğüm ciddi takılmalar oluyor.

Son olarak, belki de diğer problemlerinin yanında melek gibi görünecek fakat EU5’te bazı metinler düzgün görüntülenemiyor. Farenizi üzerine getirerek açıklamasına baktığınız metinler -muhtemelen yerelleştirilmedikleri için- boşluk olarak görünüyor. Bu da haliyle bazı noktalarda oyunun anlaşılırlığını düşürüyor. Tabii bu, diğer problemlere bakarak en masumu.

Sadece baktığım değil, duyduğum bir strateji oyunu da oldu

Europa Universalis V’in müziklerine de bir paragraf açmak gerekiyordu. Ben oldum olası Civilization ve Europa Universalis serisinin müziklerini sevmişimdir. Kulağıma hitap ederler. EU5’te de durum farklı değil. Hele biri var ki (Pain is Salvation, Håkan Glänte) sanki bir Dark Souls oyunu oynuyormuşum gibi hissettirdi. Müzikal kalite serinin bizi alıştırdığı biçimde iyi ve müzikler, oyunun mevcut durumlardaki atmosferine güzel etki ediyor. Hatta dinlemeniz için aralarından en beğendiğimi de bu paragrafın altına gömüyorum.

Uzun lafın kısası

Velhasıl kelam Europa Universalis V, gerçekten destansı bir strateji oyunu olmuş. Bir yandan derinleştirilmiş yeni sistemleriyle çok daha gerçekçi bir yönetim simülasyonu barındırırken, bir yandan da otomasyonlarıyla kucaklayıcı olmayı başarıyor. Büyük strateji türünün en büyük karın ağrılarına harika çözümler üreten bu oyun, bütün günahlarını teknik tarafta barındırıyor. Peşinen söyleyeyim; teknik taraftan daha fazla puan kırmayı düşünüyordum fakat oynadığım ilk sürüm ve siz bu yazıyı okumadan önceki son sürüm arasında kararlılığın gözle görülür şekilde arttığını fark ettim. Dolayısıyla, seneye bu zamanlarda baktığımda hala adil hissettirecek bir puan kırma yönüne gittim.

Europa Universalis V harika olmuş. Hem de Türkçe. İster türün gediklisi olun, isterseniz de daha önce uzaktan sevip de içine dalamayanlardan. Hepinizi çok mutlu edeceğine eminim. Benim sizlere aktaracaklarım bu kadardı ancak merak edenler için yorumlar kısmı hemen aşağıda. Sorun, yanıtlayayım. Sevgi ve oyun ile kalın.

Europa Universalis V Nihai İnceleme PuanıEuropa Universalis V İnceleme yazısı ilk önce Atarita – Türkiye’nin Oyun Medyası üzerinde ortaya çıktı.