TGRT Haber Ankara Temsilcisi Fatih Atik, geçen hafta tutuklu bulunan Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat’ın dediği iddia edilen “Yalnız bırakmaya devam ederlerse Ekrem’i yakarım” ifadelerine atıfta bulunarak bir belediye başkanının itirafçı olmak istediğini söyledi.
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
Atik, tutuklu bulunan CHP’li Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in itirafçı olmak istediği bilgisinin kendisine ulaştığını belirtti. Atik “Sağlık problemleri var ve cezaevinde kalmak istemiyor. Serbest kalmak istiyor ve bu isteğini savcılara iletmiş. Bana gelen bilgi Muhittin Böcek’in de hem kendisi hem de CHP ile ilgili iddialar konusunda açıklama yapacağı şeklinde” ifadelerini kullandı.
Gazeteci İsmail Saymaz da sosyal medya hesabı üzerinden söz konusu iddia ile ilgili, “Yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in etkin pişmanlıktan yararlanmak için başsavcılığa başvurduğu ifade ediliyor. Konu, Başsavcı Yakup Ali Kahveci’nin masasında” diye yazdı.
İDDİALARI YALANLADI
İddiaların ardından cezaevindeki Muhittin Böcek’ten açıklama geldi. Böcek, etkin pişmanlıktan yararlanmak amacıyla Antalya Cumhuriyet Başsavcılığına dilekçe verdiği iddiasını yalanladı. Avukatı aracılığıyla açıklama yapan Böcek, savcılığa böyle bir başvurusunun olmadığını kaydetti.
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
Böcek’in açıklamasının tamamı şöyle:
“Kıymetli Antalyalılar sabah saatlerinde bazı medya kuruluşlarında gördüğüm haber üzerine bu açıklamayı yapmayı uygun buldum.
Hepinizin bildiği gibi Covid sürecinde 108 gün yoğun balımda kalmıştım. Şu anda günde 15 ilaç kullanarak ayakta durabiliyorum. 4 defa hastaneye sevk edildim. Bugünlerde yine hastaneye gitmem gerekiyor. Kas, kilo kaybı, şeker, kalp, tansiyon, prostat, böbrek değerlerim yüksekliği, ciddi akciğer sorunlarım varken asılsız bu haberler beni üzmüştür.
Haberlerde bahsedildiği gibi Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmayla ilgili herhangi bir müraacatım olmamıştır.”
NE OLMUŞTU?
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının koordinesinde yürütülen “rüşvet” ve “yolsuzluk” soruşturmasında Muhittin Böcek ve eski gelini Z.K. 5 Temmuz’da gözaltına alınmış, Böcek’in oğlu şüpheli Mustafa Gökhan Böcek’in ise yurt dışında olduğu belirlenmişti. Aynı gün adliyeye sevk edilen Muhittin Böcek tutuklanmış, eski gelini Z.K. ise yurt dışına çıkış yasağı kararı ve adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. Muhittin Böcek, kararın ardından İçişleri Bakanlığınca görevden uzaklaştırılmıştı.
Muhittin Böcek’in yurt dışından dönen gelini Zuhal Böcek de 27 Temmuz’da “suçtan kaynaklanan mal varlığının değerinin aklanması” iddiasıyla havalimanında yakalanmış ve tutuklanmıştı.
Soruşturma kapsamında 12 Ağustos’ta belirlenen adreslere eş zamanlı düzenlenen operasyonla gözaltına alınan 17 kişiden 2’si emniyetteki işlemlerinin ardından serbest bırakılmış, adliyeye sevk edilen 15 zanlıdan 8’i tutuklanmış, 5’i adli kontrol şartıyla, 2’si ise savcılık ifadesinin ardından serbest bırakılmıştı.
Büyükşehir Belediyesinden ihale alan A.A, B.Ç, M.Y. ve Y.Y’nin hak ediş ödemelerini almak için Muhittin Böcek ve oğlu Mustafa Gökhan Böcek’e 195 milyon lira rüşvet verdiği iddia edilmişti. Rüşvet paralarının hesabına yatırıldığı ileri sürülen döviz bürosu ve bu paraların altına çevrildiği iddia edilen 2 kuyumcu işletmesine kayyım atanmıştı.
Mustafa Gökhan Böcek ise 19 Ağustos’ta Viyana’dan Antalya Havalimanı’na geldiğinde gözaltına alınarak tutuklanmıştı.
Soruşturmanın devamında Antalya Emniyet Müdürlüğü görevinden uzaklaştırılan ve hakkında gözaltı kararı verilmesinin ardından teslim olan İlker Arslan ile iş insanı F.A. da 7 Eylül’de tutuklanmıştı.
Polis ekiplerince 10 Eylül’de düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 21 şüpheliden iş insanı M.E.H, Kanal V televizyonunun sahibi M.O.K, eski Antalya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı T.S, Antalya Büyükşehir Belediyesi şirketi ANT Tepe’nin müdürü İ.E. ve satış elemanı L.Ş. tutuklanmış, Böcek’in eski gelini Z.K’nin de aralarında bulunduğu 3 kişi adli kontrolle serbest bırakılmıştı. Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan M.E.H, T.S. ve İ.E. 27 Eylül’de serbest kalmıştı.
