Sürüden ayrılanı kurt mu kapar? Yoksa alışılmışın dışında hareket ettiği için sürü onu “kara koyun” mu ilan eder?
Favori işlerim arasından en büyük “keşke” yi seçmek benim için zorlayıcı olsa da BBH London’ın 1982 yılında Levi’s için yaptığı “Black Sheep” işi özel ve kıymetli bir yere sahip.
Çünkü burada sadece Levi’s’ın ilk siyah kotu tanıtılmıyor. Burada, çok basit bir görsel dünyanın içinde sürüye uymamanın, farklı olmanın, kendi yolunu çizmenin manifestosu var. Manifestonun içinde kotu nasıl insanların tercih edeceğine dair bir spoiler bulunuyor: farklı olanların. İlanın en sevdiğim yanı da bu; oldukça cesur bir fikir ama sahnede bağırmıyor. Kara koyun metaforu o kadar yalın ki, üzerine tek bir fazlalık konsa büyüsü bozulacak. “Az ama öz” dengesi… Görsel dilin hepsi bir “fazlalıkları budama” cesaretiyle yapılmış. Bir işin içine hiçbir şey eklemediğinde hâlâ bu kadar güçlü kalabiliyorsa, orada gerçekten iyi bir fikir vardır diye düşünüyorum. Bu fikrin metni çok net ve görseli daha da güçlendiriyor: “When the world zigs, zag.” Olaylara farklı bakmak sizi kara koyun ilan edebilir, ama aralarında en parlayan olmanızı da sağlayabilir.
Sercan Endes
Keşke ben yapsaydım…
Ya da düzeltiyorum.
İyi ki ben yapmadım…
Çünkü şimdi önümde aşmam gereken bir çıta var.
MullenLowe Istanbul
Sercan ENDES
Jr. Art Director
The post Keşke Ben Yapsaydım: Sercan Endes appeared first on Campaign Türkiye.
