Makyavelizm nedir? Makyavelist ne demek? Makyavelist düşünce nedir?

Siyasi düşünce tarihinin tartışmalı kavramlarından biri olan Makyavelizm, güç, iktidar ve pragmatizm arasındaki ilişkileri sorgulayan bir yaklaşım olarak öne çıkıyor. Adını ünlü İtalyan siyasetçi ve düşünür Niccolò Machiavelli’den alan bu akım, özellikle siyasette sonuç odaklı ve gerçekçi davranış biçimlerini ifade ediyor. Peki, Makyavelizm tam olarak ne anlama geliyor, Makyavelist kimdir ve bu düşünce akımının modern siyaset üzerindeki etkileri neler? İşte tüm ayrıntılar…

(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});

MAKYAVELİZM NEDİR?

Makyavelizm, temelde güç, iktidar ve pragmatizm üzerine kurulu bir düşünce ve davranış biçimi olarak tanımlanıyor. Terimin isim kökeni, 15. yüzyıl İtalyan düşünürü ve siyasetçisi Niccolò Machiavelli’den geliyor.

Machiavelli, özellikle “Prens” adlı eserinde, devlet yönetimi ve iktidarın sürdürülmesi konusundaki fikirlerini ortaya koyuyor. Ona göre bir devletin başındaki kişinin, kişisel duygularına veya ahlaki kaygılara fazla takılmadan, gerektiğinde sert ve acımasız kararlar alarak devleti koruması ve halkın genel refahını sağlaması gerekiyor. Örneğin, bir kişi veya grup gerektiğinde feda edilebilir; çünkü daha büyük bir iyilik için küçük zararlar kaçınılmaz olabilir. Bu bağlamda Makyavelizm, “amaca ulaşmak için her türlü araç meşrudur” anlayışıyla özetleniyor.

Makyavelizm kavramı, sadece siyaset felsefesi ile sınırlı kalmıyor. Psikoloji alanında da bir kişilik özelliği olarak ele alınıyor. Kısacası, Makyavelizm hem siyasette hem de bireysel psikolojide, amaç için yöntemleri seçerken etik sınırları esnek tutmayı ifade eden bir kavram olarak açıklanıyor.

(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});

Siyasi bağlamda devleti korumaya ve gücü sürdürmeye odaklanırken, kişilik psikolojisinde bireyin başkalarını kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirme ve manipüle etme eğilimi olarak kendini gösteriyor. Bu yönleriyle Makyavelizm hem tarihsel hem de güncel bağlamda iktidar, etik ve insan davranışı üzerine önemli tartışmaların merkezinde yer alıyor.

MAKYAVELİST NE DEMEK?

Makyavelist, siyasette amaçlara ulaşmak için her yolun geçerli sayıldığı bir düşünce akımı veya hareket olarak tanımlanıyor. Niccolò Machiavelli’ye göre insanlar, genellikle verdikleri sözleri tutmayan, güvenilmez ve değerleri düşük bireyler olarak tanımlanıyor. Bu nedenle siyasi girişimlerde yapılan eylemler; ahlaki, hukuki veya dini kurallara bağlı kalmak zorunda olmuyor. Çünkü insanlar arasında güvenin istisnai ve kırılgan olduğu inancı hüküm sürüyor.

Machiavelli, insanların tutkuları ve zaafları arasındaki ince çizgiden yola çıkarak, çoğunlukla bencil ve kötü karakterli olduklarını belirtiyor ve yaşanan olumsuzlukların büyük kısmının kendi elleriyle yaratıldığını vurguluyor.

MAKYAVELİST KİME DENİR?

Siyasi çıkarlar doğrultusunda her yolun meşru sayılabileceğini düşünen kişi, Makyavelist olarak tanımlanıyor. Günümüzde bu felsefi akım öne çıkmasa da hâlâ düşüncelerini benimseyen kişiler bulunuyor. Ancak Makyavelist yaklaşımın, siyasi açıdan riskli ve potansiyel olarak tehlikeli bir durum olarak da değerlendirilmesi gerektiği düşünülüyor.

MAKYAVELİST DÜŞÜNCE NEDİR?

Makyavelist düşünce, temel olarak amacın, araçları meşru kıldığı ve sonuç odaklı bir yaklaşımı ifade ediyor. Bu düşünceye göre, siyasi veya toplumsal hedeflere ulaşmak için ahlaki, hukuki veya dini kuralların esnek olabileceği kabul ediliyor. Bu düşünce akımı, insanların genellikle güvenilmez ve bencil oldukları varsayımına dayanıyor. Dolayısıyla liderlerin veya bireylerin, pragmatik ve stratejik kararlar alarak kendi çıkarlarını ve hedeflerini koruma gayreti içerisinde olması önemli görülüyor.

Makyavelist düşünce hem siyasette hem de bireysel davranışlarda ortaya çıkabiliyor:

• Siyasette: Güç ve iktidarı sürdürmek için her türlü yöntemin kullanılabileceği yaklaşımını savunuyor.
• Bireysel psikolojide: Başkalarını manipüle etme, kendi çıkarını ön planda tutma ve ahlaki kaygılardan bağımsız davranma eğilimini yansıtıyor.

Kısaca, Makyavelist düşünce, amaç uğruna yöntemleri esnek tutmayı ve pragmatik bir yaklaşımı temel alan bir felsefi ve davranışsal anlayış olarak karşımıza çıkıyor.