TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, AKP Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplandı. Komisyon, AKP’nin geçen cuma günü TBMM’ye sunduğu 36 maddeden oluşan “Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda ve 631 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”ni görüşüyor.
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
Anka’nın haberine göre komisyonda, AKP Aksaray Milletvekili Hüseyin Altınsoy’un kanun teklifine ilişkin sunumunun ardından komisyon üyeleri teklif üzerine söz aldı.
MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, “Bu kanun teklifinin gerekçesine bakınca, vergi adaletinin güçlendirilmesi, vergi dışında kalan alanların kapsama alınması, kayıt dışılıkla mücadele edilmesi, gerçekten gerekçe güzel ama maddeler bunu taşıyor mu? Bana göre taşımıyor çünkü yapılan düzenlemelere baktığımız zaman, prim oranlarında ve bazı vergilerde artış getiriyoruz. Bunu vergi adaletinin sağlandığı bir düzenleme olarak görmek gerçekten mümkün değil” ifadelerini kullandı.
Kalaycı, sözlerini şöyle sürdürdü:
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
“Vergi adaletini de sağlayacak, herkesin mali gücüne göre vergi ödediği bir vergi sistemini oluşturmak mecburiyetindeyiz, bu konuda gerekli reformist adımları atmak zorundayız. Milliyetçi Hareket Partisi olarak, bu konuda, vergiyle ilgili, sigorta primiyle ilgili uygulamalarda toplumdan bize gelen taleplerde öncelikle vergi ve sigorta primi borçlarının yapılandırılmasını istiyorlar. Şöyle bir durum söz konusu, bu sıkılaşma politikalarının etkisiyle gerçekten mükellefler, işverenler, esnafımız, çiftçimiz yani finansman ve faiz yükü olması hasebiyle vergi ve prim borçlarını ödemekte zorlanıyorlar. Bu anlamda önemli bir de kaynak sağlık aslında hem SGK’ye hem Maliye Bakanlığımıza. Sadece borç yapılandırması yani matrah artırımı, stok affı falan filan değil, sadece borç yapılandırılması konusunda yoğun bir talep var.”
CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay da hükümetin vergi politikasının dar gelirliyi hedef alan, büyük sermayeyi kollayan bir strateji olduğunu vurgulayarak teklifteki düzenlemelere ilişkin şunları söyledi:
“Hazine’nin net borçlanma limitinin artırılması ile ilgili yetki veriliyor, 7 trilyona çıkılıyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Cumhurbaşkanı’nın yüzde beşerlik yetkisiyle beraber şu anda üst limite 595 milyar TL ilave ediliyor. Bakın, ağustos ayında Hazine’nin yetkisi doldu. Eylül ayında da en son 303 milyar TL civarında bir borçlanma vardı. Onu da ilave ettiğiniz zaman Cumhurbaşkanı’nın yetkisi de taşmış durumda. Bütçe açığının yıl sonunda 2,2 trilyon TL civarında olması tahmin ediliyor Orta Vadeli Plan’da. 500-550 milyar TL fazladan borçlanma yapacaksınız. Zaten faiz giderleri çok yüksek. Bu faiz giderlerini aşağı çekmek için çaba sarf etmemiz gerekirken ihtiyaçtan daha fazla niçin bir kurum ya da bir insan borçlanır. Bu torba yasa teklifinde vergi adaletini sağlayacak, kayıt dışılıkla mücadeleyi güçlendirecek, kamu tasarrufunu gerçek anlamda zorlayacak hiçbir madde yok. Tam tersine faturayı vatandaşa kesen, bütçeyi daha da kırılgan hale getiren bir içerikle karşı karşıyayız. Bu nedenle bu teklifin kabul edilmesi mümkün değildir.”