Yüksek Öğretim Kurulu’nun (YÖK), üniversitelere gönderdiği 29 Ağustos 2025 tarihli yazısına göre, Adıyaman, İskenderun Teknik, Hatay Mustafa Kemal, İnönü, Malatya Turgut Özal, Kahramanmaraş İstiklal ve Kahramanmaraş Sütçü İmam üniversitelerini kazanan öğrenciler, 2025-2026 eğitim ve öğretim yılında diğer devlet üniversitelerinden herhangi birinde okuyabilecek.
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
T24’ten Asya Tekyaşar’ın haberine göre; ayrıca özel öğrenci olarak eğitim almak isteyen öğrencilerin eğitim-öğretim yılı başlangıç tarihini dikkate alarak, başvurdukları üniversite tarafından öğrencilerin kayıtlı olduğu programla eşdeğer ve öğretim dili aynı olan program olması durumunda başvurusunun kabul edilmesine karar verilecek.
Uzaktan eğitim gören ve özel öğrenci olmak için başvuru yapmayan ancak “Öğretmenlik Uygulaması” dersini yüz yüze alması gereken öğrenciler, bulundukları illerdeki üniversitelerde dersi alabilecek veya sadece bu ders için özel öğrencilik başvurusu yapabilecek. Üniversitelerin de ihtiyaç halinde bu durumdaki öğrencilerin iş ve işlemleri için sorumlu birim görevlendireceğine karar verildiği belirtiliyor.
‘SESSİZ SEDASIZ OLMUŞ BİTMİŞ’
Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi’ni kazanan ve kaydını yaptıran bir öğrenci, derslerin başladığı 29 Eylül’den önce barınma durumunu ayarlamak için Hatay’a gittiğinde, üniversiteden bir öğretim görevlisinin “tesadüf eseri” 18 Eylül’de YÖK’ün söz konusu yazısını göstermesiyle “özel öğrencilik” hakkı olduğunu öğrendiğini söyledi.
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
Bunun üzerine Adana’da yaşayan babasının yanında eğitim masraflarını daha kolay karşılayabileceğini düşündüğünü ve bu yüzden de Çukurova Üniversitesi’ne başvurduğunu belirten öğrenci süreci şu şekilde anlatıyor:
“Hatay’da kayıtların 5 Eylül’de bittiğinin söylenmesi üzerine Adana Çukurova Üniversitesi’ne başvurdum. Bana süreci internet sitelerinde yayınladıklarını ve sürenin dolduğunu söylediler. Üniversitenin internet sitesinde yayımlanan duyuruya göre kayıt süresi 10 Eylül’de son bulmuş. Ben yine de dilekçe verdim. Sonrasında Hatay’a tekrar gittim ve dekanlık bana akademik takvimde yayımlandığını ve oradan takip etmem gerektiğini söyledi.
Neredeyse hiçbir üniversitenin ‘duyurular’ında yayımlanmamasını ve bazı üniversitelerin ‘öğrenci kaybederiz’ kaygısıyla akademik takvime koymasını anlayamıyoruz. Anlayacağınız sessiz sedasız olmuş ve bitmiş. Bu durum belki de birçok öğrenciye maddi-manevi destek olacak, bir yıl da olsa. Amacımız daha geniş kitlelere ulaşabilecek şekilde duyurulması ve kayıt süresinin uzatılması.”
