YÖK’ten Hakan Fidan’ın diploması hakkında açıklama… CHP’li Tan: ‘Kuşkularımızda ne yazık ki haklıymışız’

Tan, sosyal medya hesabı üzerinden Bakan Fidan hakkında “YÖK’ten Hakan Fidan itirafı: 3 yıllık lisans, denklik almadan yüksek lisansa kabul!” başlıklı yeni bir açıklama yayınladı.

(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});

İlgili YÖK belgesini de açıklamasına ekleyen Tan, “Kuşkularımızda ne yazık ki haklıymışız. Resmi kayıtlar gösteriyor ki Hakan Fidan, yalnızca 3 yıllık uzaktan ve hatta açık öğretim veren bir lisans programını tamamlamış ve YÖK denkliği almadan Bilkent Üniversitesi’nde yüksek lisans eğitimine başlamış!” ifadelerini kullandı.

Tan’ın paylaşımının tamamı şöyle:

“Dışişleri Bakanı Sayın Hakan Fidan’ın lisans eğitimi, denklik süreci ve Bilkent Üniversitesi’ne kabul koşulları hakkında kamuoyunda oluşan ciddi soru işaretlerini gidermek amacıyla, bundan yaklaşık 2 ay önce Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne kapsamlı bir soru önergesi vermiştik.

(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});

Bu soru önergemizde, devletin en üst makamlarında görev yapanların eğitim geçmişlerinin hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak biçimde açık olması gerektiğine, zira en küçük bir belirsizliğin bile kurumsal itibar meselesi olduğuna dikkat çekmiştik.

Uzaktan ve hatta açık öğretim veren bir kurumdan alındığı iddia edilen lisans eğitiminin içeriğine, diploma olarak sunulan belgedeki tutarsızlıklara ve Yükseköğretim Kurulu’nun hangi ölçütlerle denklik verdiğine ilişkin kuşkuların giderilmesi gerekliliğine dikkat çekmiş; tüm bu soruların yanıtlanması için konuyu yüce Meclis aracılığıyla yürütmenin dikkatine sunmuştuk.

Soru önergemize sonunda bir yanıt verildi. Bu yanıt, aylar süren sessizliğin ardından geldiği halde, sorularımızın büyük kısmı aydınlatılmadan bırakıldı. Buna karşın, paylaşılan sınırlı bilgiler bile kuşkularımızda hiç de haksız olmadığımızı ne yazık ki ortaya koyuyor.

‘YALNIZCA 3 YIL BOYUNCA LİSANS PROGRAMINA KAYITLIYMIŞ’

Yükseköğretim Kurulu’nun açıklamasına göre Sayın Fidan, 1994-1997 yıllarında, yani yalnızca 3 yıl boyunca lisans programına kayıtlıymış.

Peki ama, Türkiye’de standart bir lisans eğitimi 4 yıl sürerken, Hakan Fidan’ın 3 yıllık lisans eğitimi nasıl olup da tam bir lisans diplomasına denk sayılabiliyor?

Söz konusu programın kaç kredilik bir müfredatı kapsadığı, hangi derslerden oluştuğu ve nasıl bir akademik içerikle yürütüldüğü belirsizliğini koruyor. Oysa soru önergemizde, bu hususların açıklığa kavuşturulması için transkriptin ve ilgili akademik belgelerin kamuoyuyla paylaşılmasını özellikle talep etmiştik.

Sayın Fidan’ın lisans eğitimini yalnızca 3 yılda tamamladığı dikkate alındığında, bu transkript verilerinin açıklanması artık sadece idari bir tercih değil, kamu vicdanı ve kurumsal şeffaflık açısından zorunluluk haline gelmiştir.

‘LİSANS DENKLİĞİ ALMADAN YÜKSEK LİSANS EĞİTİMİNE BAŞLAMIŞ’

Dahası, yanıt metninde Fidan’ın 1997–1999 yılları arasında Bilkent Üniversitesi’nde yüksek lisans yaptığı belirtiliyor. Ancak YÖK tarafından verilen denklik belgesi 1998 tarihli.

Bu durum açıkça gösteriyor ki Fidan, lisans denkliği alınmadan yüksek lisans eğitimine başlamış.

Hangi düzenleme, hangi ayrıcalık böyle bir duruma izin verebilir?

Soru önergemize verilen yanıt, kuşkularımızın haklılığını ortaya koymakla kalmadı, yanıtlanması gereken yeni sorular doğurdu.

Liyakat yerine imtiyazın, şeffaflık yerine suskunluğun tercih edildiği bir anlayışla karşı karşıyayız.

‘DEVLETİN KURUMSAL YAPISINDA LİYAKAT, EŞİTLİK VE ŞEFFAFLIK İLKELERİ AŞINMIŞ’

Bu mesele, devletin kurumsal yapısında liyakat, eşitlik ve şeffaflık ilkelerinin nasıl aşındığını açık biçimde gösteriyor.

Hariciye, bu ülkenin en köklü kurumlarından biridir; gücünü ayrıcalıklardan değil; bilgiden, ehliyetten ve ciddiyetten alır.

Cumhuriyetin itibarı ve bekası, kişilere tanınan istisnalarla değil, herkese eşit uygulanan kurallarla korunur.

Biz bu süreci bir biyografi tartışması olarak değil, devletin meşruiyetini ve kamu vicdanını ilgilendiren bir sınav olarak görüyoruz.

Hakan Fidan’ı eğitimi hakkındaki bu şaibeleri gidermek için inisiyatif almaya çağırıyoruz. Biz her hal ve karda bu ibretlik meselenin takipçisi olmaya devam edeceğiz.”